Kısır Çiftlerin Evlilik ve Seksüel Etkileri
Kısır Çiftlerin Evlilik ve Seksüel Etkileri
Daha önceki evliliklerde, özellikle çiftler arasında tatminsiz olanlar veya bir defadan fazla evlenen çiftler arasında verilen sözlerin tutulmadığı ifade edebilir. Bu durum mevcutta yaşanan evliliğinde bazı soruları doğurmakta ve akla getirmektedir. Kısır Çiftlerin Evlilik ve Seksüel Etkileri
Önceki evliliklerde meydana gelen çocuklar nedeniyle çiftlerden birisinin çocuğa duyulan istem daha az olabilmektedir. Cinsel problemlerde hem tedavinin doğurduğu, hem de daha evvelden mevcutta olabilecek uyarılmak bozuklukları, ereksiyon bozuklukları, anorganzmi vb. problemler olabilir.
Kısır çiftleri seksüel olarak pratiklerinin de en ayrıntısına kadar detaylarına bakılması gereklidir. Sıradışı seksüel ilişki biçimleri, ilişkide vajinal ilişkinin yerini alan, anal yada sık sık mastürbasyon yapma durumu, vajinal ilişki sonrası duş yapmak gebe kalma durumunu etkileyen en önemli unsurlardan olabilmektedir.
Kısırlıkta seksüel pratiğin ve seksüel fonksiyonun etkisi;
Seksüel pratiğe etkisi:
*Pratikte midsiklüste seksüel artma
*Pratikte luteal fazda seksüel azalma
*Dışavurumda seksüel biçimlerin azalması
*İlişkiyi başlatanın rol değişimi
Seksüel fonksiyonun etkisi:
*Bazı durumlarda ovulasyon öncesi impotans yada gecikmiş ejekülasyon
*Dikkat vermeye bağlı olarak periovulatuvar orgazmik fonksiyonların bozukluğu
Kısırlık etkisinin evlilik ilişkisini etki ettiğinde, bazı durumlarda bunu takiben cinsel işlev ve memnuniyetsizlik durumu gündeme gelmektedir.
Özellikle siklusun fertil durumları sırasında cinsel ilişki gerekliliği, cinsel ilişkinin rutine binip ev ödevi gibi yaşanmasına yol açmaktadır. Erkek yada kadın kısırlığından dolayı cinsel olarak kendisinin yetersiz ve istemsiz hissetmektedir. Evlilikten ve cinsel ilişkilerden duyduğu haz ve zevkin, ilgininde kaybolmasıyla depresif hale gelmektedir.
Çiftlerde evlenmeden önce yada evlendikten sonra korunma yöntemleriyle ilişki kurduklarında, cinsellikle ilgili yaşantılarından dolayı kendilerini cezalandırıldıkları düşüncesine düşmektedirler.
Büyük bir ümitle beklenen premenstruel dönemde gebeliğin olmadığını gösteren mensturasyonun başlamasında, ciddi bir yoğunlukta depresif duyguların içerisine girilebilmektedir.